KÜLLİYE VE MAHALLE
Külliye İslam dininde Abbasilerden başlayarak cami etrafında
dini ve sosyal yapıların bir araya gelmesi ile oluşan yapılar topluluğu. Bu
yapıların ilk zamanlarda sadece dini yapılar olurken daha geç tarihlerde sosyal
yapılar da bu düzene ait olmuşlardır. 16 yüzyılda Osmanlı Mimarisi ile külliye
inşası zirve noktasına ulaşmıştır. Külliye, İslam toplumunun vakıf hukuku
sistemi ve hayrat kavramını geliştirmesiyle ortaya çıktı.
Batı kültüründe köy veya kasaba meydanları, o yerleşim
bölgesinin merkezi sayılır. Osmanlı Mimarisinde tüm yerleşmelerin merkezi cami
avlularıdır. Cami avlusundaki şadırvan geleneği, köy meydanındaki çeşme
geleneğinin devamıdır.
Cami etrafında dini ve sosyal yapılar zaman içinde
çoğalmıştır. Külliye etrafında konutların toplanması ile mahalle kavramı ortaya
çıkmıştır. Sur içi İstanbul’unda tüm mahalle isimleri etrafında toplandıkları
külliyeden gelir.
İstanbul’da takribi olarak 50 külliye bulunmaktadır. Bu
külliyeler arasında 2-3 yapıdan meydana gelmiş ufak külliyeler olduğu gibi
Süleymaniye Külliyesinde yirmiden fazla yapı bulunur.
Külliyede bulunan binalar.
CAMİİ: Tüm mahallenin vakit namazlarının yanı sıra cuma namazını
da kıldığı ana yapı.
ŞADIRVAN: Cami avlularında abdest alma fonksiyonu olsun
olmasın cami avlusundaki su yapısıdır.
MUVAKKİTHANE: Namaz
saatlerin belirlendiği yapı idi.
MEDRESE: Genelde bir
avlu etrafında inşa edilir. Avlu çevresinde talebelerin yaşam hücreleri bulunur.
12-20 hücreli yapılardır. Medrese derslerinin ve ibadetin yapıldığı kubbeli bir
dershane-mescitleri bulunurdu.
SIBYAN MEKTEBİ: Taş mektep veya mahalle mektebi ismiyle
tanınan iki odalı yapılardır. Genelde dershane üst katta konsollu olarak inşa
edilirdi. Tüm mektep tek sınıfta eğitim görürdü.
KÜTÜPHANE: Bu yapılar genelde iki katlıdır. Alt kısımlar
mutlaka kemerlidir. Kitaplar rutubetten korunması için üst katta saklanırdı.
İMARET: Külliye çevresinde yaşayan imkanı olmayan kişiler
için yemek çıkarılan bir yapıdır.
Özellikle seyahat edenler, talebeler ve düşkünlerin
faydalandığı bir aşevidir. Mutfaklar ve taamhane denilen bölümleri olurdu.
DARÛŞŞİFA: Sağlık hizmeti verilmesi için yapılan binalardır.
Sağlık yapılarının poliklinik ve yatak kısımları olurdu. Süleymaniye
Darüşşifasında 40-50 yatak bulunurdu.
TABHANE: Çeşitli ibadethaneleri dolaşan dervişlerin belirli
sürelerde kalabildikleri yapılardırdı.
HAMAM: Mahalle halkının yıkandığı yerlerdir. Genelde
kadınlar ve erkekler için çifte hamam olarak inşa edilirlerdi.
KERVANSARAY: İstanbul’a geçiçi olarak gelen seyyahların
barındığı bir çeşit hanlardı.
SEBİL: İçme suyu dağıtılan çok zevkli köşe binalarıdır.
Bugünkü büfelerin ilk halidir.
ÇEŞME: Mahalle halkının ev içindeki su ihtiyaçlarını
sağladığı mahalle çeşmeleridir.
TÜRBE: Külliyeyi inşa ettiren kişilerin defnedildiği genelde
kubbe ile örtülmüş tek yapılardır.
HAZİRE: Caminin
mihrap yönüne bakan bahçesinde oluşturulmuş bir küçük mezarlıktır.
ARASTA: Külliye vakfına gelir getirmesi için yapılan dükkanlardır.
Edirne Selimiye ve İstanbul Süleymaniye ve Sultanahmet Külliyesinde çok sayıda
dükkan inşa edilmiştir.
HAN: Bazı külliyelerde gelir getirmesi için iş hanları
yapılmıştır. Köprülü külliyesinde Vezir han bunun örneğidir.
TEKKE: İlk dönem camiler tabhanelidir. Klasik dönemde dergah
kullanımı camiden ayrıştırılmıştır. Farklı tarikatlar için farklı tekke veya
zaviye yapıları inşa edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder